29 Eylül 2010 Çarşamba

"Yüz"süz kahramanlar

Efendim şarkılara ve kliplere olan düşkünlüğümü bilenler bilir.Daha mini mini birlerden, patlak gözlü ikilerden biriyken bile müzik dinleme işini ciddiye alır, anlam yüklemeye çalışırdım dinlediğim şarkılara. Gerçi o dönemin şarkıları düşünüldüğünde bu ne kadar mantıklı bir çabaydı tartışılır da konumuz bu değil.

Ne diyordum? Hani malum şarkılar bir tek şey üzerine kuruludur "aşk". Aşkın her hali başka kelimelerle, başka ezgilerle anlatılır biz de yeni bir şey duymuş gibi dinleriz. O çocuk aklımla o şarkıları ithaf ettiğim bir öteki olurdu hep hayalimde. Belirsiz bir silüet sadece, gece vakti sadece arkasından gördüğüm bir yabancı. Zaman zaman da o silüete bir yüz kondururdum, ohh cuk oturdu der, hayran olurdum eserime. Sonra ne olursa olur o yüz de kaybolurdu yavaş yavaş en azından benimkiler hep kayboldu.

İşte demem o ki o yüzlerden birini gördüm ben bugün. Daha ilkokul sıralarında en masum halimle şarkılarımın kahramanı yaptığım o yüzü. Ve tam da o anda arka fona bir şarkı girdi "yıllar sonra rastladım çocukluk sevgilime" . İtiraf etmeliyim ki şarkının bu kadar hızlı olaya dahil oluşu beni bile şaşırtmıştı. E şarkı devam etti sonra "o aşina bakışlar içimi deldi yine" işte tam da o anda die V linin gerçek dünyasına döndüm. O bakışlar benim içime hiç bir halt etmedi, keşke etseydi işte ama olmadı. Haliyle gerçek dünyaya dönünce, şarkı birden kesildi tabi.

Kıssadan hisse, o yüzü bulmak için uğraşmaya gerek yok, ben yüzsüz kahramanlarımla mutluyum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder